Peygamberimiz Hayatlarında iken bu mekana uğrar istirahat buyurup burda bulunan su kuyularından su içip abdest alırlardı,Rasûlullah (asm)’ın vefatından hemen sonra Ensâr ve Saideoğulları Sakifesi denilen yerde toplanmış ve Sa’d b. Ubâde’yi halife seçmek istemişlerdi. Ancak bu konuda onlar arasında da görüş ayrılığı bulunuyordu.
Bu konuda tartışmaların devam ettiği sırada Hz. Ömer (ra) ve Ebu Ubeyde ile berâber gelmiş olan Hz. Ebu Bekir (ra) söz alarak, Kur’ân’da Ensâr kadar Muhâcirûn’dan da övgüyle söz edildiğini ifade etti. Ancak bu işte Arapların Kureyş’ten başkalarına itaat etmeyeceklerini anlattı ve bu nedenle Ebu Ubeyde ile Ömer’den birisine bey’at edilmesini istediyse de, ikisi de bu teklifi reddettiler ve bu işe Hz. Ebu Bekir (ra)’in seçilmesi gerektiğini bildirdiler.
Başta Beşir b. Sa’d, Ebu Ubeyde ve Hz. Ömer (r.a) olmak üzere hazır bulunanların tümü ona bey’at ettiler. O anda bey’at etmeyen Sa’d b. Ubade (ra) ve hazır bulunmayan Hz. Ali (ra) ile diğer bazı Hâşimîler sonraları teker teker bey’at ettiler. Hz. Ebu Bekir (ra) aralıklarla üç defa minbere çıkıp her gün bu görevi kabul etmediğini bildirdi ve yerine başka birisini seçmelerini Müslümanlardan istediyse de, onlar kendisinin halifeliğinde ısrar ettiler.
Böylelikle Hz. Ebu Bekir (r.a)’in halifeliği kesinleşmiş oldu.